Ay’ın en iyi dostlarıdır. Gökyüzünde kımıldamadan dururlar. Bir gün onlardan biri olacağını, bilir ve dertleşirsin. Elektriği kullanmak dışında alıp vermen gerekir. İşin içinde alıp verme olunca da ticareti iyi bilmek gerekir. Çarpılmak duygularını kör etse de göze alınmalıdır. Çarpıldığındaysa şansın varsa ve üç rakamının uğuruna inanıyorsan, çoğalacaksın demektir. Sokak aralarında ses çıkaran torpille, yaşamında ses…
Rüzgar salıncakta sallanıyordu. Renklere aşıktı. Sevdiği iki renk bir araya gelince aşka tutku da eklendi. Hayatında birçok şey onun gözünden kaçmıştı. Tuttuğu tek şey futbol takımı oldu. Aşkı ve tutkusu içinde devam ettikçe, içindeki bir arzu da devam etti. Yıllar değişimleri de yanında getirdi. Değişmeyen tek şeyse oyunun kuralları oldu. Kuralları görmezden gelmeyi seviyordu. Değişikliklerden…
Sevgili okurlar, Bugün sizlerle, yazarlık yolculuğumda beni hem gururlandıran hem de heyecanlandıran bir haberi paylaşmak istiyorum: İlk romanım Şans ve Dans, ABD’nin önde gelen kütüphanelerinden Cincinnati Halk Kütüphanesi’nin kataloğuna seçildi! Türkçe yazılmış bir eserin uluslararası bir platformda yer alması, benim için sadece bir başarı değil, aynı zamanda Türk edebiyatının evrensel gücüne dair bir umut ışığı.…
Sevgili okurlarım, Sizlerle uzun zamandır heyecanla beklediğim bir haberi paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Yıllar önce kelimelere döktüğüm, karakterlerine ruh üflediğim ve sizlerin desteğiyle büyüyen romanım “Şans ve Dans”, şimdi de bambaşka bir dilde, yepyeni okurlarla buluşmak için uluslararası bir yolculuğa çıkıyor! Türkçe olarak 43 ülkede e-kitap platformlarında sizlerle buluşan romanımız, artık İngilizce konuşan okurların da kalbine…
Bağımsız bir yazar olarak uzun ve sabırlı bir yolculuğun ardından, romanım “Şans ve Dans”, LitRes’te okuyucularla buluştu. Bu, yıllar süren emeğin ve hayallerin karşılığı; bir yazar için tarifsiz bir gurur ve mutluluk kaynağı. “Şans ve Dans”, insanın içsel yolculuğunu, hayatın beklenmedik tesadüflerini ve seçimlerin bizi nasıl şekillendirdiğini anlatıyor. Her karakter, her olay ve her duygu,…
Oğuz Tepe’nin dikkat çekici romanı Şans ve Dans, başlığındaki iki zıt kavramın diyalektik gerilimi üzerine inşa edilmiş, insanlık durumuna dair derin bir tefekkür metnidir. Roman, okuyucuyu yas, yalnızlık ve geçmişle yüzleşme temalarıyla bezeli bir karakterin dünyasına davet ederken, satır aralarında evrensel ve ebedi soruları cesurca ele alıyor. Bu önemli eserin İngilizce çevirisi yolda, çok yakında…
Alfabe binasındaki odasında, koltuğunda geriye yaslanmış A harfi, kravatını gevşetti. Masanın üstünde kurşun kalem, tükenmez kalem ve dolma kalem, üç sadık şövalye gibi suskun bekliyordu. Karşısındaki panoda, gülen, dil çıkaran ve alaycı pozlar veren emojiler asılıydı. Her biri, tek bir sembolle bir kitabın, bir şiirin, bir cümlenin yerini almanın zaferini kutluyordu sanki. Panonun hemen yanında…
“Şans ve Dans” Artık Size Çok Yakın! Sevgili Almanya’daki okurlarım, Gurbette anadilimizde yazılmış bir hikayenin sıcaklığını ve tanıdık kelimelerin büyüsünü özlediğinizi biliyorum. Bu özlemi bir nebze olsun dindirmek için harika bir haberim var: Romanım “Şans ve Dans”, artık Almanya’dan tüm dijital platformlar aracılığıyla kolayca okunabilir durumda! İster Berlin’in hareketli temposunda, ister Münih’in sakin bir kafesinde…
Sevgili Avustralya’daki okurlarım, Uzun zamandır beklediğiniz haberi sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Romanım “Şans ve Dans”, artık Kobo Plus aracılığıyla Avustralya’daki tüm Türk kitapseverlere bir tık kadar yakın! Anadilimizde bir hikayenin sıcaklığına sarılmayı, tanıdık kelimelerle yeni dünyalara yelken açmayı özleyenler için bu harika bir fırsat. Şansın ve dansın iç içe geçtiği bu hikayeyi, Avustralya’nın bir ucundan…