Ay’ın en iyi dostlarıdır. Gökyüzünde kımıldamadan dururlar. Bir gün onlardan biri olacağını, bilir ve dertleşirsin. Elektriği kullanmak dışında alıp vermen gerekir. İşin içinde alıp verme olunca da ticareti iyi bilmek gerekir. Çarpılmak duygularını kör etse de göze alınmalıdır. Çarpıldığındaysa şansın varsa ve üç rakamının uğuruna inanıyorsan, çoğalacaksın demektir. Sokak aralarında ses çıkaran torpille, yaşamında ses…
Rüzgar salıncakta sallanıyordu. Renklere aşıktı. Sevdiği iki renk bir araya gelince aşka tutku da eklendi. Hayatında birçok şey onun gözünden kaçmıştı. Tuttuğu tek şey futbol takımı oldu. Aşkı ve tutkusu içinde devam ettikçe, içindeki bir arzu da devam etti. Yıllar değişimleri de yanında getirdi. Değişmeyen tek şeyse oyunun kuralları oldu. Kuralları görmezden gelmeyi seviyordu. Değişikliklerden…
Oğuz Tepe’nin dikkat çekici romanı Şans ve Dans, başlığındaki iki zıt kavramın diyalektik gerilimi üzerine inşa edilmiş, insanlık durumuna dair derin bir tefekkür metnidir. Roman, okuyucuyu yas, yalnızlık ve geçmişle yüzleşme temalarıyla bezeli bir karakterin dünyasına davet ederken, satır aralarında evrensel ve ebedi soruları cesurca ele alıyor. Bu önemli eserin İngilizce çevirisi yolda, çok yakında…
Alfabe binasındaki odasında, koltuğunda geriye yaslanmış A harfi, kravatını gevşetti. Masanın üstünde kurşun kalem, tükenmez kalem ve dolma kalem, üç sadık şövalye gibi suskun bekliyordu. Karşısındaki panoda, gülen, dil çıkaran ve alaycı pozlar veren emojiler asılıydı. Her biri, tek bir sembolle bir kitabın, bir şiirin, bir cümlenin yerini almanın zaferini kutluyordu sanki. Panonun hemen yanında…